Danışıq-15 / Azərbaycan
Demokrasi Ocağının Talas Avşar
ilə danışığı
Azərbaycan Demokrası Ocağı : milli
hərəkət nə zamana qədər iranda
olub-bitənlər
haqqında sukut edəcək ? milli
fəalların sukutu onları toplumun mərcə teyfi durumundan
ayırmağa zəmin yaratmazmı ? İranda olan
başqa hərəkətlər ilə intiqadi bir diyalogun qurulması
bizim milli çıxarlarımız ugrunda ola bilər yoxsa o hərəkətlərin
içində ərimək təhlukəsi var ? və
. buna
bənzər başqa
sorularımızın cavabını Siyasi
araşdırıcı sayın Talas Avşar ilə
danışmışıq , sayğı
deyer düşünürlərimizin əməkdaşlığı
ilə bu mubahisələrin genişlənməsi və bu mubahisələrin
içindən milli mənafeimiz uğrunda doğru bir yol
xəritəsinin ip
uclarının çıxmasını arzu edirik
İndi ne etmeliyik?
Şubhesiz
ki İran siyas sınırları içerisinde baş veren olaylar, bizi de bu
cografiyanın
içinde olduğumuz için ilgilendirmekdedir. İran hakimiyetinin özellikle
son iki ilde derin bir kirizle
boğuşduğuna şahidik. İranda olayların
haraya gedeceğini Milli Hereket kestirmeli ve ona göre
tavırını almalıdır.
Dartışmalar
sonucu düşünceleri ortaya qoyup ortaq bir qerara gelmek, dogru hereket çizgisini bulup ve
ortaq çözüme ulaşmayı qolaylaştırmaq, Azerbaycan milli menfeetleri
yolunda müşterek hereket etme imkanını doğura biler.
Bu açıdan
Azerbaycan demokrasi Ocağının dartışmalara zemin yaratması teqdire
layiqdir.
Sorunuza gelince, Azerbaycan Milli Hereketi öz ilkelerine dayanaraq
stratejisini belirlemelidir. Herket her şeyden önce Azerbaycanın milli
menfetlerini göz önünde bulundurmalı ve addımlarını bu hedef
doğrultusunda atmalıdır. Başqa önemli bir mesele de bu ki Milli Hereket öz
gücünü doğru tesbit etmeli, gücü ve imkanları daxilinde yol almayı
pılanlamalıdır. Bezileri Mill Hereketin gücünü çox qabardaraq
istediğini yapma
gücüne sahib olduğunu beyan edirler ve genelde 2006 olaylarını
buna örnek olaraq
gösteyirler. Xordad olayları bizi yanıltmamalı, o bir
istisnadır ve oluşmasında
milli duyguların yanında başqa bir çox faktorun da önemli rol oynadığını
unutmamalıyıq. Xordad olaylarından sonra Milli Hereket de özünü göstermek için
teşebbusde bulunmuş amma istenen yanıtı
almadığını söylememiz mümkündür. Bu çabaların en önemlisi Urmu Gölünün
qurması ile ilgili etiraz
çağırıları olmuşdur. Amma umulan sonuc
alınmamıştır.
Azerbaycan Milli
Hereketinin gücünü abartmamaz lazım, bu bizi yanlış
muhasibelere sürükleyebiler. Azerbaycanda geniş çapta bir etiraz hereketini
başlatmaq, bu herekete rehberlik etmek, onu sürdürmek, başqa güclere qarşi
qorumaq ve axışının deyişmemesini sağlamaq Milli Hereketin bugünkü
şertlerinde mümkün gözükmemekdedir. Bizim illa ki Tehranda baş veren bu etirazi
hereketlere
qatılmamız gerekir deye bir şey yoxdur.
Azerbaycan çox hessas tarixi bir dönemden geçir ve merkezle
bağları gevşemektedir.
Merkezçi siyasi güclerin yanında olmaq veya alınacaq tavırla bu grupların
güclenmesine zemin yaratmaq milli çıxarlarımıza ters düşmektedir.
Azerbaycan Milli Hereketinin amacı sadece bu hukumeti yıxmaq degil onun daha
ötesinde İrandakı ırqçı zehniyeti deyiştirmekdir,
çünkü İranda ırqçı
zehniyet deyişmedikce Azerbaycanın sorunu çözülmiyecekdir.
Tutalım İslam
cumhuriyeti düşdü, İranda bu gün var olan ve iqtidara talib
olan hansı bir teşkilat
bu çagdışı düşünceden özünü tesfiye etmiş ki bize
yararı olsun. Bugün
bütün varlıqları ile Azerbaycana ehtiyacı olan
teşkilatlar sözde olsun bele Azerbaycanlıların huquqlarına dayir
olumlu bir mesaj vermemişlerdir. Eyer bunlardan qurtulub yarın onlarla mücadele
edeceyikse, hezine vermemizin ne faydası ve anlamı vardır. Bu rejimle
mücadile etmek bütün acımasızlığına reğmen daha
avantajlıdır. Azerbaycan milleti ve hereketi özü öz
başının çaresine baxmalıdır.
Bizim
düşünce merkezimiz ve eylemlerimizi yöneten Tehran deyil, Tebriz ve Azerbaycan
olmalıdır. Biz Güney Azerbaycanda milli iradeni hakim qılıb, öz
varlığımızı ve gücümüzü merkeze tehmil etmeliyik. Kürdlerin
Türkiyede ve Iraqda yapdığı kimi. Biz Kürd hereketini bu qonuda
örnek almalıyıq.
Her şeyimizin qaynağı Azerbaycan olmalıdır,
düşüncelerimizi besleyen
yer Azerbaycan olmalıdır. Yapmamız gereken iş bu.
İrandaki iç çekişme hara gedir?
İrandakı
iç çekişmelerin haraya getdiyini kesdirmek zor. Amma bütün olanlara ve olaylara
baxmayaraq helelik her şeyin rejimin kontorolu altında olduğunu söylememiz
mümkündür ve gözlenilmez bir hadise baş vermezse rejimin varlığını qoruya
bileceyi möhtemeldir. İki ile yaxın bir sürede göründü ki Yaşıl Hereket bu
tutumu ile başarı qazanamayacaqdır ve Yaşıl Hereketin güddüyü bu
yol başarıya ulaşmayacaqdır. Yaşıl Hereketin
yönetim kadrosu
bu rejimin beslediyi ve eyitdiyi bir kadrodur. Onlar İslam Cumhuriyetinin çöküşünü istemirler ve
bu çelişkili tavırları bir yerde güvenlik supapı rolu oynuyaraq toplumun
enerjisinin, nifret duygusunun boşalmasına ve dolaylı bir şekilde rejimin
beqasına yardım etmekdedir. Ayrıca Yaşıl Hereketin, çox ferqli
ve zit zehniyet ve yapıdan oluştuğu için bütövlüyünü ve
dinamikliyini qoruması
zor görünür. Önümüzdeki cumhur başqanlığı seçimleri çox
önemlidir. Eger daha
ılımlı bir muhafizekar grup iş üstüne gelirse, ki gelmesi
muhtemldir islahatçıları
yeniden sisteme soxmazlarsa bele bir uzlaşma yapılacağı ve hakimiyet iç
çekişmelerinin bir nebze de olsun sengiyeceğine şahid olabilirik, ayrıca
içeride Xatemi döneminde olduğu kimi nisbi bir azaldığın
verilmesi de kitlenin
bir çox kesimini memnun ede bilir. Muhafizekarlar da öz içinde parçalanmış veziyetdedirler.
Ehmedinejad hukumetinin tutum ve
davranışlarından razı olmayan gruplar mevcuddur. Ehmedinejad
hakimiyetinin hem içeride hem de dışarıda sorumsuzca
davranışı muhafizekarların da bir çoxunu çileden çıxarmışdır.
Bu sebebden dolayı Ehmedinejad zehniyeti ve takımının
yeniden iş başına
gelmesi zor görünür ki bu olmazsa hakmiyetin işi özellikle dış
basqılar sebebi
ile daha agırlaşacaq ve içeride yeni patlayışlara zemin
hazırlayacaqdır. Cumhuriye İsalami krizler hakimiyetidir ve zaten
bu krizlerden beslenir ve
yolunu devam edir. Bu hakmiyet 30 ili aşqın bir süre içerisinde
bir ay bele kirizsiz
yaşamamıştır, onun için kirzler ile baş etmeyi iyi
bilirler.
Biz ne zaman qeder sukut
edeceyik?
Bizim
sukut etdiyimizi söylemek mence yanlış olar. Azerbaycan Milli Hereketi öz
mücadelesine devam edir. Herket öz axışında ve öz yolunu sürdürmekdedir. Mücadele sadece
meydanlarda yapılmaz, meydan hereketleri mücadelenin sadece bir metodudur.
Azerbaycan Milli
Hereketi ve millileşme zehniyeti toplum içinde nehadine olur ve hereket
qurumsallaşdıqca milli hereketi besleyecektir. Ve hereketin önüne yeni imkanlar ve
fursetler yaradacaqdır. Azerbaycan Milli Hereketi bu biçimi ile qısa bir
tarixin ürünüdür. Bizim milli
mesele ile ilgili tecrübemiz azdır, milli
teşkilatlarımız yeni şekillenmeye başlamış. Azerbaycan Milli
Hereketi ile paralel bir şekilde ve bu Hereketin etkisinde, Azerbaycan milleti de merkezle
ayrışma içerisine girmişdir. Bu bir sürec meselesidir ve bu sürec normal ve
doğal bir şekilde gelişmektedir. Mill hereketin gelişimi ise çox yönlü ve
murekeb bir sürecdir, şertlere uygun duraqlar ve ya hız qazanar. Bu Hereket genc,
dinamik ve çox büyük potansiyele sahib olan bir hereketdir. Mesele sadece zaman meselesi
ve bu potansiyel gücün fele
çevrilmesi söz qonusudur. Yaşıl Hereketle ilgili sukutdan söz
gedilirse, merkezi
quvveler Azerbaycan milletinin haqlarını Fars milleti ile eşit
bir şekilde
qebul etmedikleri zamana qeder baykot edilmelidirler. Merkez yanlı teşkilatlar
özellikle Yaşıl Hereket artıq devrin değiştiği
gerçeğini qebul etmeli
ve özlerini yeni şertlerle uygunlaşdırmalıdırlar.
Artıq Azerbaycan İranın başı diye meseleni geçişdirmek mümkün
değil. Merkezi teşkilatlar milliyetler meselesini ve buradakı milli
aktorları bir vezne kimi qebul etmeli ve hesablarını buna göre yapmalıdırlar.
Azerbaycanda yaranan bu ortam tariximizde ender rastlanan bir hadisedir ve her
baxımdan Azerbaycanın xeyrinedir. Azerbaycan Güney Azerbaycan Milli
Hereketinin lehine bir geçiş süreci içerisindedir. Bu sürec Azerbaycanda yapısal
bir değişimi beraberinde getirecektir. Milli hereket bütün gücünü milletimizin bu
sürecden sağlıqlı ve eksiksiz geçmesi için seferber etmeldir. Tarix bir iki
günden ibaret deyil,
bezen bizim furset gördüyümüz bir durum daha böyük tehditleri
beraberinde getire biler.
Bizim millet olaraq acı tecrübelerimiz var, Etabek Parıknda, Xiyabani olaylarında, 21 Azerde , Xalq i Muselman Herketi ve Xordad olaylarında
Tehranın tavırını
tecrübe etmiş bir milletik. Bir delikten iki kere sancılmaq
xetadır. Biz
defelerle sancıldıq, bir daha ve bilerek sancılmanın
ağıl dışı bir davranış olduğu aydındır. Her halda
Azerbaycan milletinin tarixi hafizesinde bu olaylar mövcuddur ve onun
davranışlarını şekillendirir.
Bizim emele girmemiz üçün hansi şertlerin olması gerekir?
Bizim
emele, herekete geçmemiz Azerbaycan milletinin iradesine bağlıdır ve Azerbaycan
Milli Herekiti bu iradeye tabi olmanin yanısıra milli çıxarlar dogrultusunda milletin
iradesine yön vermeli, Yapılması gereken bir şey olursa da tamamiyle merkezi
quvelerden bağımsız olmalıdır. Bu aşamada meydan hereketinin
olumlu sonuc dogurub doğurmıyacağı ve olanaqları haqda
derin düşünmek
gerekir, çünkü Azerbaycanda sefler hele netleşmemiş, mence bu
aşamada gözlemleme
ve gözleme politikası çox sağlıqlı ve dogru bir yöntemdir